Türk Üniversiteleri neden ilk 500 üniversitenin içerisinde yer almıyor?
19 Aralık 2018 Çarşamba günü tarihli Resmi Gazeteye göre Mal ve Hizmetlere Uygulanacak KDV oranları e-gazete ve e-dergide yüzde 1’den yüzde 18’e, e-kitap ve benzeri yayınların elektronik ortamda satışında ise yüzde 8’den yüzde 18’e yükseltildi.
Üniversite kütüphanelerinin koleksiyonlarını büyük oranda elektronik kaynaklar oluşturduğundan KDV oranlarının e-kitap ve e-dergilerde %18’e yükseltilmesi en çok üniversite kütüphanelerini etkiledi. Bu maliyet artışı, üniversitelerin bilimsel araştırma için abone oldukları / satın aldıkları e-yayınların orantısal olarak doğrudan azalmasına neden olacak ve bunun sonucu olarak bilimsel makale üretimini de olumsuz etkileyecektir.
Günümüz dünyasında dijitalleşme ile birlikte bilgiye sahip olmaktan çok bilgiye erişiminin önem kazandığı bir süreç yaşıyoruz. Bu süreçte e-kitaplar, e-dergiler ve e-gazeteler çok büyük bir hızla kütüphane koleksiyonlarına ve hayatımıza girdi.
Kütüphaneler kitaptaki KDV oranın kaldırılmasını beklerken, bu kadar yüksek bir oranda artışın şaşkınlığı içerisindeler.
Ekonomik kriz nedeniyle, üniversite kütüphanelerinin bütçeleri %40’dan fazla düşürüldü. Öte yandan, bilim dili İngilizce olduğu için, koleksiyonlarının büyük bir bölümü döviz ile alınan e-dergi,e-kitap ve e-yayınlardan oluşan üniversite kütüphanelerinin bütçeleri, Türk Lirasının döviz karşısında önemli bir oranda değer kaybetmesi nedeniyle eridi.
Zaten son yıllarda yayın alımında zorlanan Üniversite kütüphanelerinin bütçeleri KDV artışıyla birlikte kuşa dönmüş durumda. Kütüphaneler, bir çok e-yayın aboneliklerini iptal etmek zorunda kaldılar. Üniversitelerimizdeki bilim insanları 1 Ocak 2019 tarihi itibariyle bir çok e-yayın ve e-makaleden haberdar olamayacak. Zaten pek iç açıcı durumda olmayan Türk Üniversitelerinin ilk 500’e girememe sorunu daha da kalıcı hale gelecek. Bu durum doğal olarak eğitim ve öğretimin kalitesine de olumsuz olarak yansıyacak.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin akademik yıl açılışında konuşan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan “Türkiye’nin nasıl oluyor da dünyanın en büyük 500 üniversite arasında esamesi okunmuyor? Eğitimde altyapı ve kapasite bakımından büyük mesafe kat etmemize rağmen, içerik ve sistemde büyük sıkıntı var” demişti.
Evet, Sayın Cumhurbaşkanının da belirttiği gibi içerikte sıkıntı var. Bir üniversiteyi, üniversite yapan kütüphanelerde yeterince bilgi kaynağınız ve bilgiyi yönetecek kütüphaneciniz yok ise çok büyük sıkıntı var demektir.
Özellikle yeni açılan üniversiteler bu konularda tabiri yerindeyse dökülüyor. Güya YÖK üniversiteleri bu konularda denetliyor. Kendi koyduğu standartlara uygunluğu bile denetleyemiyor. En son Mayıs 2018’de 13 üniversite bölündü ve 20 yeni üniversite kuruldu ama hem kütüphane bütçeleri açısından hem de üniversiteler genelinde bu üniversitelere verilen kaynaklar çok komik.
Kriz dönemlerinde AR-GE’ye olan yatırımın artırılması gerekirken, biz üniversite kütüphanelerinin bütçelerini çeşitli yollarla buduyor, akademik yükselmelerde kullanılan küresel kriterleri esnetiyor ve sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın çok haklı sorularına maruz kalıyoruz.
Galiba YÖK’ü de neleri denetleyip, denetlemediği konusunda denetlemek gerekiyor!
Ali Fuat KARTAL
Türk Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı